Durance etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Durance etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Eylül 2011 Pazar

Durance - Absinth

"klasik yeşil aromatiklerin keskin, otsu yapılarını sevmiyor, daha uysal ve düzenli kullanılabilir bir opsiyon arıyorsanız absinth' i sevmeniz yüksek bir ihtimal.. "





Klasik L'ome versiyonundan sonra bir başka durance parfümü olan absinth' i inceliyoruz. Durance herhangi bir bilgi vermediği için çıkış yılını belirtemiyorum. Aromatik odunsu tarzda, yumuşak karakterli bir parfüm.

Absinth' in harmanı:

üstte: limon, beramut, servi, pelin otu, reçine
ortada: lavanta, silhat, ada çayı, sandal ağacı
altta: amber, misk, sedir, hayat ağacı(guaiac/lignum vitae), tik

notalarından oluşuyor. Harman belki dikkatinizi çekerse çoğu aromatik harmana göre daha uysalca hazırlanmış bir harman. Çok fazla keskin köşeli aromatik içermiyor. Ki bu kokuya da yansıyor. Harman kalite olarak L'ome' u anımsatıyor, üst düzey esansiyel yağlardan hazırlanmış ama yine tam olarak bir parfüm hissiyatını veremiyor. Kullanılan içerikler yine yüksek kalite, burnunuza tek tek, açık ve belirgin bir şekilde vuruyorlar, sentetiklik yok. Bu bakımdan harmanda sorun yok. Balans açısından da oldukça dengeli, güzelce akan bir harman olduğunu söyleyebilirim. Özellikle vurup, rahatsız eden bir nota yok. Olmuş.

Kokuya gelirsek. Absinth tarı taze/ yarı buruk odunsu nüanslı hafif bir aromatik. Açılışı biraz buruk, topraksı, nemli yeşil, odunsu bir şekilde başlıyor. Limon farklı güzel bir limon. Pelin otu bol bol canlı canlı vuruyor. Ardından gelen reçine ise biraz farklı. Belki fosil tip bir reçine olabilir emin değilim. Açılışta limon ve bergamut çok kısa sürüyor ve üst harmanın asıl karakteri servi ve pelin otu şeklinde. Burada pelin otu, servinin burukluğunu güzelce yumuşatıyor. Selvinin odunsuluğu 10 dakika içinde azalarak koku daha aromatik bir yöne kayıyor. İçinde yazmamasına rağmen yosunsu yeşil aromatik bir karaktere bürünüyor. Bana paco rabanne pour homme’ un daha az kuvvetli ve birazcık daha tatlımsı bir halini anımsattı. Aynı zamanda bijan vip' nin aromatik versiyonuymuş gibi. Onu bol bol anımsatıyor. Reçine, silhat, sandal, pelin otu notalarının karışımı çok güzel. İlk ve orta harman arası geçiş hızlı ve homojenize.


Orta harmanda lavanta yok gibiydi benim burnuma, silhat topraksı yapıda ve çok doğal. Tatlılığı yok. Sandal ağacı ise sarı sandal ağacı ve yarı kremsi. İçeriğinde ada çayı olup da bunu rahatsız etmeden gösterebilen nadir kokulardan. Alt harmanın devreye girmesi ise daha uzun sürüyor. 20 dakika sonra üst notaların iyice yok olması ve alttaki sedir, tik, hayat ağacı notalarının hafiften kendilerini göstermeye başlamasıyla nemlilik milim milim azalıyor. Ondan sonra da pek değişmiyor. Çünkü alt arman çok zayıf yapıda ve dengeleyici olarak ayarlanmış. Koku asıl olarak orta harman diyebilirim. Amber şişeyi ilk kokladığınızda geliyor ve 5 dakika sonra hafiften kirli ve çok doğal bir şekilde kendini gösteriyor. Gördüğüm kadarıyla durance' larda amber daha kirli, hayvansı şekilde kullanılmış.

Aromatiklere karşı özellikle bir beğenim olmamasına karşın absinth' in dengeli ve yumuşak yapısını beğendim. Çoğu aromatikte görünen aromatik otların fazla kuvvetli ve yeşil karakterde olma durumu burada yok. Her şey kararında hafif hafif esiyor. Kokunun genel karakterinin l'ome klasiğe göre daha oturaklı, karakterli ve farklı olduğunu belirteyim. Parfüm ayarında. Notalar güzelce uyuşuyor. Harmanlar arası akış çok hızlı değil daha normal, daha sakin şekilde gelişiyor. Harmanın ilerleyişi L'ome klasikteki gibi anlık anlık takip edilemiyor. Yavaşça akıyor. L'ome kadar az fark edilir olmasa da, çok daha bağıran ben buradayım diyen bir koku değil, sakin ve orta derecede tene yakın.

Özetle bence Absinth, L'ome' a göre çok daha başarılı bir parfüm olmuş. Ben hala tam olarak bir parfüm gibi göremesem de Durance' ın orta vadede parfüm dünyasında iyi yerlere gelebileceğini gösteriyor. L'ome' dan her açıdan daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Bir not Durance kendini öne çıkarmak istiyorsa reklama biraz daha önem vermeli. Klasik markaların ürünlerinin çeşit çeşit fotoğrafları bulunabiliyorken, durance bu üründe tek bir fotoğrafla yetinmiş ki bu bana göre kabul edilemez.

Fark edilirlik çok cazip olmasa da kalıcılığı kötü değil.Uygun yaş grubuna gelirsek 18'den başlayıp her yaşa gidecek uyumlu bir koku. Her mevsimde kullanılabilecek kadar da uysal yapılmış. Günün herhangi bir saati, hem neşeli, hem de ciddi zamanlarda kolaylıkla kullanılabilir. Bu bakımdan esansı biraz da kuvvetli olup, daha fark edilebilir olsaymış, çok daha başarılı olabilirmiş. Yine de tende L'ome' a göre çok daha bariz şekilde kendini belli ediyor. Eğer klasik yeşil aromatiklerin keskin, otsu yapılarını sevmiyor, daha uysal ve düzenli kullanılabilir bir opsiyon arıyorsanız absinth' i sevmeniz yüksek bir ihtimal. Bu bakımdan deneyebilirsiniz diyorum.

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Durance - L' ome Sea Buckthorn

"genelden sıyrılan bir kokusu olmayan, daha pişmesi gereken bir ürün.."
 


Durance nispeten yeni bir marka. Fransa'daki çiftçi bir karı kocanın tırnaklarıyla inşa ettikleri bir marka. 86 yılında kurdukları küçük atölyede lavanta keseleri satmaya başlayan bu ikili kısa sürede  lavanta ürünlerinde oldukça tecrübeli bir yetkin bir hale gelerek ününü tüm Fransa' ya yayar. Bir süre sonra iyice deneyim kazanan çift, 1997 de yasadıkları bölgedeki Durance ırmağının adından esinlenerek Durance firmasını kurarlar. 99 yılında ilk kozmetik ürünleri çıkarırlar. 



Hızlı bir şekilde gelişen firma ürün gamını arttırdığı gibi üretim tesislerini de geliştirir. Ailenin oğlu Nicolas Ruth' un işin başına geçmesiyle bu büyüme daha da hız kazanır ve 2007 yılında dünyaya açılır. Ülkemizde' de yanılmıyorsam son bir- iki yıldır bulunan bir marka. Bu kısa tarihçeden gördüğünüz üzere Durance henüz çok yeni bir marka. Esansiyel yağlardan, parfümlere, gurme kolonyalardan, oda parfümlerine, cilt bakım ürünlerinden, banyo sabunlarına çok geniş bir ürün gamı bulunuyor. Durance' ın temel ilkeleri sağlığa zararlı hiç bir madde kullanmaması, doğaya saygılı paketleme, ürünlerin hiçbirinin hayvanlar üzerinde denenmemesi gibi gayet etik değerler.


Durance ürünlerinden mum ve oda kokuları

Bu ön bilgileri hem okuyucuların firmaya olan yoğun merakı, hem de parfümlerini değerlendirirken toy bir firma olduğunu idrak etmeniz için. Piyasa'daki Guerlain gibi firmaları geçtim, gucci, ysl, calvin klein gibi yılların birikimine sahip firmalarla da karşılaştırıp ezmemek gerekiyor. Tüm bu yazdıklarımdan sonra bir an parfümün çok kötü olduğundan şüphelenmiş olabilirsiniz, öyle değil fakat bazı önemli problemleri var. Okuyun.

L' ome, Durance' ın en temel erkek parfümü. Çıkış yılına ulaşamadım. Parfüm; odunsu aromatik tipte, hafif yapılı, sakin karakterli bir ürün. 

L' ome' un harmanı

üstte: bergamut, artemisia, limon
ortada: eğrelti otu, lavanta
altta: sandal ağacı, portakal ağacı, sedir

notalarından oluşuyor. Ayrıca Durance; üründe çaydikeni özü olduğunu da belirtmiş. Bunun koruyucu, yenileyici, anti oksidan özellikleri olduğu savunuluyorsa da ben böyle şeylere fazla takmam. Harman dikkatinizi çekeceği üzere son derece basit ve sade bir harman. Bu kokuya da yansıyor mu? Rahatsızlık edici derece değil, ama biraz çeşni ihtiyacı hissettim. Harmandaki notalar bir Creed doğallığında olmamakla beraber kesinlikle sentetiklik yok. Tüm notaları daha ziyade klasik esansiyel yağlar gibi algılıyorsunuz. Köşelilik yok, harmanın uyumu ve akışı da güzel fakat önemli bir sorun var o da harmanın oldukça zayıf yapılı olması ve akışın çok hızlı olması. 



Kokunun açılışı çok bariz bir lavanta ve tatlımsı limon şeklinde. Burada notalar bir parfüm notası karakterinden ziyade açık seçik esansiyel yağ şeklinde. Yani bir aktardan alacağınız ortalama bir lavanta ya da limon yağı aynen bu şekilde kokacaktır. Bu kötü bir durum mu? Hayır, ama "parfüm elegantlığı"' nın eksikliği gibi. Her neyse, lavanta sönerken, derinden aromatik notalarla birlikte tatlı limon notası biraz daha dolgunca devam ediyor. Sonra hemen eğrelti otu çok doğal ve kaliteli bir biçimde vuruyor. Burada belirtmeliyim ki kullandığım o kadar ürün içerisinde kokladığım en doğal ve güzel eğrelti otu notası durance L' ome' da. Normalde pek önemsenmeyen bir notayken, burada gayet sevilesi olduğunu fark ediyorsunuz. 

Bir kaç dakika daha geçtikten sonra limon ve lavanta tamamen kayboluyor ve eğrelti otu kalıyor. 5 dakika kadar sonra da çok hafiften, çok dipten gelerek tatlımsı bir şekilde kendini göstermeye başlıyor. Bu aşamada yarı buruk kakulemsi bir koku da var. Ne olduğunu tam çözememekle birlikte sandal ağacı/eğrelti otu karışımı olduğunu düşünüyorum. Bu aşamada sedir varla yok arası bir etki sağlarken, portakal çiçeği ancak 45 dakika gibi bir süre sonunda alt harmana karışıyor. Açılıştaki çok kısa lavanta/limon kombinasyonundan sonra kokunun genel karakteristiği; portakal çiçeğinin tatlımsı/ekşimsi hale getirdiği eğrelti otuna eşlik eden hafif bir sandal ağacı şeklinde. Tatminkar ama kendine has karakterli, akılda kalacak farklı bir koku da değil.

Harmanı yazarken önemli bir kusuru olduğundan bahsetmiştim, akışın çok hızlı gerçekleşmesi. Parfümde kesin kurallar olmamakla birlikte; çoğu zaman üst harman 15 dakika gibi bir sürede orta harmana, orta harman da bir-iki saat içinde alt harmana yerini bırakmış olur. L' ome' da ise bu akış çok hızlı bir şekilde, sadece dakikalar içerisinde gerçekleşiyor. Genel harmanın oturması 10 dakika gibi kısa bir sürede oluyor. 1 saatte ise tamamen oturuyor. Bir edt için çok hızlı gelişip, çok hızlı sönüyor. Tıpkı bir dinamit fitili gibi. Buradan benim çıkardığım; yeterli yoğunlukta esans kullanılmamış olması, buna göre fark edilirlik ve kalıcılığının düşük olduğunu tahmin etmişsinizdir. 

Yalnız; kokunun çok hızlı oturmasına rağmen, oldukça uyumlu ve dengeli bir şekilde oturduğunu söylemeliyim. Her ne kadar eğrelti otu ve sandal ağacı uyumlu olsa da kullanıcı,  harmanda misk, amber, deri gibi taşıyıcı notaların ve fesleğen, nane gibi yeşil notaların eksikliğini hissetmiyor da değil. Misal bir kabe samanı eklentisi çok şeyi değiştirebilirdi. Ayrıca yine bir parfümde ilk kez rastladığım bir durum daha var.  Parfüm, ilerleyen dinamik bir harmana sahip olmasına rağmen, açılışı ile kapanışı çok benzer. Başlıyor, değişiyor, oturuyor ve sonra yine başlangıcına dönüyor. Oldukça ilginç. Buna neden olan ise, diğer notalar göre tek başına, oldukça sonra devreye giren portakal ağacı notasının, kokuya başlangıçtaki tatlımsı turunçgil karakterini geri getirmesi.


serinin tıraş krem ve sabunu, after shave ürünleri de bulunuyor


Üründe tam bir parfüm hissiyatı yok, homemade bir ürün misali esansiyel yağların karışımından hazırlanmış izlenimi veriyor. Standart 100 ml parfümlerin ülkemizde 120-140 lira arasında satıldığını düşünürsek, 85 liralık fiyatı makul gibi. Fakat benim değerlendirmeme göre bu kalibredeki bir ürün 60-65 lirayı geçmemeli. Bu kötü bir ürün olmasından değil, bazı önemli noksanlıklarının bulunması ve fazla sönük yapısından dolayı. Tabi bu noksanlıkların bir nedeni de, katkı maddelerinin çok az ve kısıtlı kullanılıyor olması olabilir. Ben her ne kadar bir koku uzmanı olmasam da; taşıyıcı fiksatiflerin az kullanılmasının kokunun kalıcılığı ve dolgunluğunda önemli düşüşlere neden olabildiği bilinen bir gerçek. Gülü seven dikenine katlanır misali çok doğal ürün istiyorsanız bazı dezavantajlara katlanacaksınız.

Özetle; L' ome genelden sıyrılan bir kokusu olmayan, daha pişmesi gereken bir ürün. Bazı nota eklentileriyle ve daha dolgun hale getirilerek çok daha başarılı hale getirilebilinir. Şu aşamada bazı güzel yanları varken, önemli eksiklikleri de bulunuyor.

Fark edilirliği bende ortalama altıydı, tene oldukça yakın kalıyor. Kalıcılığı ise oldukça kötü 2 saat içerisinde bende tamamen kayboldu ki zaten 40 dakika sonrasında oldukça cılızlaşmıştı. Bir edc gibi davranıyor. Yine de bir deneyin, sizde farklı olabilir. Genel olarak ortalamadan sıyrılamayan yapısı ve fazla sönük harmanından dolayı özellikle tavsiye edemeyeceğim bir koku. Bir caldion, avon gibi değil ancak; bir givenchy, calvin klein kalibresinde de değil. Parfümde çok yeni bir üretici olan Durance' ın daha pişmesi gerektiğini açıkça hissediyorsunuz. Fiyat olarak biraz daha alt seviyelere düşmesi durumunda ise bir şans verilebilir diye düşünüyorum.