2 Aralık 2017 Cumartesi

Montale - Intense Pepper (2014)


"daha şişesinden sızan kokusundan, son zamanlarda en beğeneceğim parfümlerden biri olacağını tahmin etmiştim.."


 
Sıradaki parfümümüz montale intense pepper. Ben genel olarak Montale firmasına sempati duyuyorum, -her ne kadar çoğu parfümlerini doğrudan tercih etmiyor olsam da-. Koku karakteristikleriyle diğer niş evlerden sıyrılmaları, harman kalite ve dolgunluğuna gösterdikleri özen, benim gibi artık parfümün teknik yönlerine fazlaca dikkat etmeye başlamış birisinin dikkatinden kaçmıyor. İncelediğim parfüm de yine aynı genleri devam ettiren bir ürün olmuş. Edp forumunda, baharatlı oryantal olarak sınıflandırılmış parfüm daha ziyade baharatlı odunsu gibi davranıyor. Alışıldık dolgun, yoğun montale parfümlerine göre çok daha hafif, temiz yapılı, tatlılık içermeyen, yazın da kullanılabilecek yapıda bir ürün intense pepper. Bu taze, temiz yapısıyla son zamanlarda incelediğim üst üste tatlı nişlerin bayan yapılarından sonra ilaç gibi geldi diyebilirim.

2014 yılında çıkan parfüm Pierre Montale tarafından yaratılmış. Şimdi bazı kişiler Montale’i geniş öd serisinden dolayı eleştirip, piyasayı öd parfümleriyle doldurmasından, öd’ü moda yapmasından dem vuruyorlar ama ben buna çok katılmıyorum.  Öd yeni bir nota değil, montale kendine bir yol belirledi ve o yolda ilerlemeye devam etti. Soruyorum size, sanki bakınca diğer niş üreticiler çok mu orijinal eserler çıkartıyorlar? Piyasadaki 5 niş parfümden dördü oryantal tipi amber, vanilya, tütün üçlemesinden kurtulamayan klon ürünler değil mi? Kaç tane niş üretici bir Fahrenheit gibi orijinal koku çıkarabildi? Bir dune? Bir terre? Bir polo? Tek yapabildikleri tatlı esansları birleştirip birleştirip tütsülü, ballı, vanilyalı birbirinin aynı parfümler yapmak. Montale en azından hemen her ürününde öd kullanıyor olmasına rağmen kendi içinde çok farklı koku karakteristiğinde parfümler üretebilen bir parfüm evi. Bu bakımdan ben kendisini seviyorum. Tabi bu demek değil ki Montale diye her parfümünü güzel bulayım. Bakalım nasılmış.

Intense Pepper' in harmanı:

üstte: Sicilya limonu, pembe biber, kara biber
ortada: çiçeksi notalar
altta: öd, sedir, amber, meşe yosunu, misk

notalarından oluşmakta. Parfümün harmanı gerçekten ustalıkla hazırlanmış. Ama belki adı yanlış konulmuş, potansiyel müşteriyi iten bir isme sahip. Harmanda notaların hepsi birbirileriyle uyum içerisinde çalışıyorlar. Kendini diğerlerinden ayırıp baskınlık kuran nota yok. Harman gayet yumuşak, akıcı, temiz bir harman. %100 doğal notalar diyemem biraz sentetiklikler hayal meyal alınıyor ama rahatsız edici oranda değil. Bazı notalar da aksine çok doğal ve harika kokuyor bunlar da başta limon ve sedir notaları. Harman dolgun bir harman, gerek şişesindeyken etrafa yaydığı koku, gerek teninizdeyken sürekli kendini belli eden bir yapısı var. Baştan uçana kadar akış o kadar kademeli, o kadar belirsiz ve uyumlu, ayrıca notalar birbirlerine o kadar güzel destek veriyorlar ki anlamanız için gerçekten parfümü kullanmanız lazım.

Kokunun başlangıcı oldukça dolgun, çok temiz, asidik, mis gibi buram buram tatlı/ekşi limon kokusu. Eğer Acqua diParma gibi italyan parfüm markalarına aşinaysanız Sicilya limonu kokusuna aşinasınızdır. Intense pepper’de de, çok benzer bir yaklaşım var limona. Tertemiz, taze, dolgun mis gibi. Avucunuza bir dilim limonu sıksanız işte böyle taze ve temiz kokar. Limona hafif ıslak odunsu notalar da eşlik ediyor. Öd notası olmasına rağmen diğer Montale ürünlerindeki gibi kuvvetli, buruk bir öd değil bu gayet yumuşak lezzetlendirsin diye az miktarda eklenmiş bir öd. Keza aynı şekilde biberler de hafiften doku katacak kadar.  Nette incelemelerde biberin oturduktan sonra fazla kuvvetli olduğunu yazan birkaç inceleme var, benim elimdeki örnekte böyle bir durum yok. Açıkcası adı “Intense pepper”, markası da, Montale olunca ben azzarochromevari sentetik, keskin, buram buram burun büken bir karabiberli parfüm bekliyordum ancak parfüm beni şaşırttı. Aksine bibere çok kibar, nemli ve yumuşak bir yaklaşım yapmış. Ürkütücü isimlendirmesinin karakteriyle pek alakası yok yani. Çok sevdiğim esanslardan biri olan meşe yosununu harmanda görünce sevinmiştim ama ilk aşamalarda bir esamesi yok. 


Açılışın ana notası olan limon, bir 10 dakika içinde hafiflemeye başlarken, nemli odunsu biberli orta gövde limona eşlik etmeye başlıyor. Biber ve sedirin karışımı çok başarılı. Zaten sedir notası da kullandığım parfümler arasında en güzel sedirlerden birisi. Gucci ph I’ deki dolgun kuru sediri hatırlayın, o güzellikte bir sedir ama onun gibi kuru ya da baskın bir nota değil. Daha alttan, sakin, nemli ve elegant bir sedir. Benim tenimde pembe biber kara bibere göre biraz daha dolgundu ki ben onun daha yuvarlanmış, çiçeksi kokusunu karabiberin kuru ve buruk kokusuna tercih ederim.

Parfüm oturduğunda eldeki yapı -hafif limon, sedir, pembe biber, az çiçeksi notalar, az amber- şeklinde. Her şey çok dengeli, birbirini destekler ve bütünler yapıda. Limon, sedir, amber ve az biberin bu kadar güzel bir koku oluşturabilmesi az notayla neler başarılabileceğine bir kanıt olmuş. Bu ortaya çıkan karışım hala iyi fark edilirlikte, fakat bağırmayan uysal şekilde salınan bir koku. Bu bakımdan tam bir takım elbise parfümü diyebilirim.  Çok rafine, tam kararında, hafif yapısına rağmen sönük olmayan ve kendini hep gösterebilen, aşırılığı bulunmayan bir koku.

Parfüm ikinci fazdan son fazına geçerken büyük değişiklikler olmuyor; çiçeksi notalar ile amberin yumuşak tatlımsılığı dipten dipten sedir/limon kombinesine lezzet katıyor ve parfüm bu şekilde uçana kadar devam ediyor. Meşe yosunu varla yok arası, öd daha da zayıf, misk hiç yok gibi. Basit gibi görünen ama realitede çok güzel kokan bir kombinasyon. Burada akla takılan tek sorun şu oluyor, evet koku çok güzel, çok dengeli ayarlanmış ve genele uygun bir koku. Ama çok benzersiz, akılda kalıcı, eşi benzeri olmayan bir karakteristik değil bu. Limon, sedir, amber, çiçekler ve biber baharatı. Benzer kokan irili ufaklı parfümler yok değil. O zaman bu Montale’e bu parayı vermek ne kadar mantıklı olur? 


İşte o noktada parfüm diğer kozlarını da ortaya döküyor ve benim diyen niş markalarına tokatları çakmaya devam ediyor. Bir parfümde en temel aranan özellik nedir? Güzel bir koku, tamam bu üründe bu var. Diğer çok önemli iki kriterimiz neydi? Fark edilirlik ve kalıcılık. Genelde kalıcılık bir şekilde dolgun harmanlar ya da kuvvetli esansların kullanımıyla kotarılır. Ama niş markalar bile hem fark edilirliği, hem kalıcılığı iyi olan parfümleri üretmekte zorlanırlar, Hem de tatlı, rayihalı vanilyalı, ballı oryantallerde bile. Peki ben size bu limon üst teması içeren intense pepper’in limon notası dahil olmak üzere genel kokusunu tenimde net 9 saat civarı taşıyabildiğini söylersem tepkiniz ne olur? İşte Montale bunu yapmış. Ders vermiş. Limon gibi en uçucu turunçgil esanslarından birini kullanacaksın ve yediden yetmişe tüm parfümlerde yarım saatten fazla ömrü görmeyen bu nota senin parfümünde saatlerce sorunsuz hissedilebilecek. Bu ustalık değildir de nedir?

Özetle; yine hayattaki “ne kadar ekmek, o kadar köfte” sözünün bir başka karşılığı olan bir ürünle beraberiz. Evet belki bir Eau sauvage, acqua di parma vs’yi çok daha ucuza alıp benzer kokunun keyfini yaşayabilirsiniz ama Montale size bu güzel kokuyu, harmanındaki büyük ustalıkla, gayet iyi fark edilirlik ve çok iyi kalıcılıkla sunuyor. Bunların hepsini bir bütün olarak sunabilen parfümlerin sayısı bugün son derece az. Bu bakımdan ben bu parfüme övgülerimde bir abartı görmüyorum kendi adıma. Şu ana kadar en beğendiğim Montale parfümü oldu. Aslında, daha şişesinden sızan kokusundan, son zamanlarda en beğeneceğim parfümlerden biri olacağını tahmin etmiştim.

Parfümün fark edilirliği iyi seviyede, bağırmasa da ilk sıkıştan, uçana kadar her daim sık sık size kendisini belli ediyor. Kalıcılığı muazzam derecede iyi. En az 6-7 saat, fazlası da zor değil. Oryantal sınıflandırmasına hiç aldanmayan, tipik tatlı, sıcak oryantallerle hiç alakası yok, aksine şipremsi temiz limoni odunsu kokusuyla dört mevsim, günün her vakti sorunsuzca kullanılabilecek bir parfüm. Hemen her yaş grubuna, her ortam ve ana uygun.  Toplantılara, takım elbiseye iyi gelir. Limon gibi taze kokuları seviyor ama hemen uçmasın kalıcı olsun diyorsanız zaten bundan başka parfümde pek şansınız yok. Yineliyorum sırf “koku” olarak efsane düzeyde güzel, unutulmaz, farklı ya da aranılacak bir koku değil, gayet memnun edecek, sevilecek bir koku, ama aslen -bir bütün olarak- çok iyi kotarılmış bir parfüm. Şusu şöyle olsaydı, busu şöyle olsaydı dedirtmiyor. Sabah sık, akşama kadar mutlu ol parfümü. Dolayısıyla parfümerinizden şiddetle isteyiniz efenim. Tavsiye olunur.

28 Kasım 2017 Salı

Parfums de Marly - Herod (2012)


"tatlı notaların bol bulunduğu böyle gourmandvari kokularda dengeli, naifçe hazırlanmış yumuşak harmanlara rastlamak  her zaman kolay olmuyor.." 































Parfums de Marly 2009 yılında ilk parfümünü çıkarmış yeni bir niş parfüm evi.  Şu an 25 civarı parfümleri var ve bazı modeller parfüm dünyasında çoktan popüler olmuş durumda. Bir niş üretici olmasına rağmen fazla snob takılmayan bir marka ve parfümleri çoğu niş üreticiye göre çok daha uygun fiyatlı ulaşılabilir durumdalar. Herod da firmanın en popüler parfümlerinden birisi. Yaratıcısı, pek çok markaya gayet başarılı olmuş parfümler yaratmış olan Olivier Pescheux. Edp yapısındaki parfüm baharatlı odunsu olarak sınıflandırılsa da, odunsu notalardan ziyade tütün/vanilya ana temalı bir gourmand gibi davranıyor. Yani Herod şu sıralar çok popüler olan ballı, vanilyalı tatlı tütün kokuları trendinden bir parfüm. Yakın zamanda incelediğim back to black ve tobacco vanille de bu parfümün ekürilerinden. Herod, ismini 18. Yüzyılda fırtınalar estirmiş King Herod adlı bir siyah aygırdan alıyor. Döneminin efsanevi yarış atı olan Herodun genlerinin Osmanlı savaş atlarından geldiğini de belirtelim ufak bir not olarak. 

Herod'un harmanı:

üstte: tarçın, biber ağacı
ortada: osmanthus, tütün yaprağı,  laden, buhur(günlük reçinesi)
altta: vanilya, odunsu notalar, atlas sediri, kabe samanı, iso E superi, misk ve topalak

notalarından oluşuyor. Osmanthus ve topalak bitkilerinin kokularına pek aşina değilim. Herodun harmanı orta kalite bir harman. Sentetik notalar var, tüm notalar buram buram tertemiz ya da en kalitelisinden kokar şekilde de değil. Halbuki niş ürünlerde biz bunları istiyoruz. Ama standart markaların bazı iyi ürünlerinde notalar çok daha iyi kullanılabiliyor. Misal caron markası vanilya konusunda çok başarılı. Herodun harmanı son derece yumuşak, kibar bir harman, aynı zamanda oldukça dolgun ama bağırmayan bir harman. Pek çok tatlı nota kullanılanmış olmasına rağmen hiç baymayan, sıkmayan, bunaltmayan bir yapıda. Fazla arası geçişler kadife gibi sakince, yani ilk sıktığınız andan uçana kadar hep dolgun ama nazik yapılı bir parfüm. Bu bakımdan böyle güçlü notalara rağmen böyle uysal bir harman oluşturulabilmesindeki ustalığı beğendim. Ama notaların bir tık daha kaliteli ve belirgin olmasını da tercih ederdim. Tütsümsü ve kadifemsi yapısıyla herod koyu karakterli, ılık yapılı bir parfüm. Iso E süperden dolayı bir miktar isli sentetikliği olsa da bence üstünde durmaya değecek oranda bir rahatsızlık vermiyor. 

Herod koyu ve isli bir parfüm
Kokuya gelirsek, parfümün ilk açılışı tatlı misk, vanilya, tütün, ve isli, plastiksi huş şeklinde. Herkesin aldığını söylediği kırmızı meyveler benim elimdeki versiyonda yoktu. Keza tütün notası çok baskın değil, doğrudan tütün temalı parfüm denmeyecek kadar gerilerde. Daha ziyade vanilya, tarçın ve reçineli sıcak gourmand bir başlangıç. Son derece lezzetli bir başlangıç. İlk denediğimde, sadece birkaç saniyeliğine tıpkı damla sakızı gibi bir koku yayıldı, o kadar doğal o kadar muhteşem bir damla sakızıydı ki aman tanrım dedirtti. İşim gereği reçinelerle sık çalışan bir insanım ve damla sakızını makinede çektiğinizde çıkan mis gibi sakız kokusunu çok iyi biliyorum. Maalesef bu kokuyla sadece bir kere karşılaştım ve ilk sıktığım birkaç saniye içindi o da. Keşke bu kokuyu çok daha uzun süre verebilen bir parfüm olsa.

Neyse kokuya dönelim; dediğim gibi açılış bendeki partide vanilya, az tarçın, az tütün, ve kadifemsi, isli huş. Genelde deri temalı parfümlerde gördüğümüz bu kadifemsi huş notası burada harmandaki iso e süper molekülünden geliyor. İsli, kadifemsi, biraz plastiksi hafif tatlımsı huş kokusu şeklinde bir kokusu vardır. Bu parfümde de iso e süper oldukça baskın.  Bu kötü değil çünkü harmanın koku karakterine gayet iyi uyum sağlamış

Açılışa ek olarak kısa sürede laden reçinesi ve tütsü de eşlik ediyor. Misk azalıp kayboluyor. Tarçın arada sırada kendini gösterse de genel koku karakteristiği hep tatlı, isli vanilya ve tütün karışımı şeklinde. Aralarda reçinelerden kaynaklı balzamsı nüanslar da gelebilse de genel koku artık hiç değişmiyor. Ben harmandaki diğer notaları tenimde pek algılamadım. Gerek açılışı olsun gerek kısa sürede oturduktan sonra ortaya çıkan bu koku olsun gayet, lezzetli, hoş, yumuşak başlı, lezzetli, hafif tatlımsılıkta bir koku. Fazla tatlı değil. Fakat sorun şurada ortaya çıkıyor; Herod kendisini son zamanlarda moda olan tatlı tütsü temalı parfümlerden ne derece sıyırabilir, ne derece öne çıkabiliyor?

Yakın zamanda incelediğim back to black ve tobacco vanillei düşünürsem bence btbden daha başarılı bir parfüm olmakla beraber, harman kalitesi, gövdelilik, genel koku güzelliği ve kalite hissiyatı anlamında TVden geride kalıyor. Bu üçü arasında önceliğiniz tütün notası ise zaten TVden başka şansınız yok, çünkü ondaki pipo tütünü kokusu doğallığı ve dolgunluğuyla bu ikisinden hayli önde. Herod aslında sade düz bir çizgide ilerleyen yapısına rağmen, sıkıcı olmayan uyumlu güzel bir gorumandvari koku olsa da, ben doğrudan tütün temalı koku kullanacaksam öncelikli tercihim tv olurdu gibime geliyor. Ki zaten aralarında ciddi bir fiyat farkı var. 

Parfüm için şunu belirtmem lazım; kesinlikle cilde, sıcaklığa göre çok değişken kokuyor. Serin bir sabah sıktığınızda vanilya baskın çıkarken, sıcak bir ortamda tütün daha bariz olabiliyor. Böyle şımarık oyunlar yapan harmanları çok severim, sıkıcılıktan, tekdüzelikten uzak olurlar, dezavantajı incelemesini tutarlı şekilde yapmak zor oluyor. Hele bunun gibi az üretilen ve her partisi birbirinden bir miktar farklı kokabilen niş parfümlerde. Ama dilim döndüğünce, burnum yettiğince anlatmaya çalıştım.


Özetle; Herod hoş bir parfüm. Tatlı vanilya ve tarçın bezeli isli koyu bir parfüm. Mükemmel değil, çok akılda kalıcı değil ancak çoğunluğu memnun edebilecek, içinde bulunduğumuz soğuk günlerde insanın içini ısıtabilecek, durgun, efendi yapılı, koyu temalı başarılı bir parfüm. Unutmamak lazım ki tatlı notaların bol bulunduğu böyle gourmandvari kokularda dengeli, naifçe hazırlanmış yumuşak harmanlara rastlamak  her zaman kolay olmuyor. Yalnız yurtdışında gayet uygun olan bu parfümün ülkemizde adeta fahiş fiyatlara satıldığını ve asla bu fiyatları hak etmediğini belirteyim. Yurt dışında ortalama 200 dolar olsa da daha ucuza da bulunabilen bu ürünü yerli firmalarımız bizlere 1100 liralara satmaya çalışıyorlar.  

Fark edilirlik ortalama ile iyi arası. Oturana kadar belirgin olan parfüm, sonrasında zayıflayıp çok belirgin olmasa da, gün içinde çeşitli şekillerde ufak ufak kendini belli edebiliyor. Kalıcılık ise bir edp için çok iyi konuşamayacağım, bende 4-5 saati anca gördü, ondan sonra bir kaç saat de tende esamesi kalsa da, bu kokunun kendisinden ziyade sadece vanilya esansının kendisi ki, ki en uzun ömürlü esanslardan biri olduğunu düşünürsek bu zaten normal. Sonuçta vanilya esansının seyreltilmişini bile cildinize sürseniz bir gün teninizde kalır. Buna göre kalıcılığı için ortalama diyeceğim kendi tenime göre. 

Herod koyu, isli, mağrur yapısıyla öyle her ana, şaklabanlıklara gelecek bir parfüm değil. Adam ol öyle gel diyen oturaklı bir koku olmasından mütevellit doğru mekan ve zamanlarda kullanılması daha isabetli olacaktır. Ama günün her zamanı kullanılabilir. İş toplantısında da, bir akşam yemeğinde de daha özel zamanlarda da. Hemen her yaş grubuna gidebilir ama parfüme saygıyla yaklaşılacaksa. Ilık ve tatlı yapısından dolayı sonbahar ve kış mevsimlerine uygun. Özetle efendim; eğer tatlı, tütsümsü vanilya kokularını, tatlandırılıp lezzetlendirilmiş tütün içeriğini seviyorsanız herodu bir denemenizi tavsiye ederim. Bunun dışında kalacak genel kullanıcı grubu içinde genelin beğenisine uygun, başarılı bir kışlık parfüm olarak denenebilir diyorum.