"Nasıl kokuyor derseniz; yeni kesilmiş ve güneşte hafif kavrulmuş çimen gibi derim. Ne kupkuru samansı, ne de taptaze yemyeşil.."
Guerlain vetiver, parfümlerle biraz ilgilinen hemen herkesin bildiği ve belki bir kez kullanmış olduğu oldukça popüler bir parfüm. Adından da anlaşılacağı üzere kabe samanı temalı hafif ve ferah bir parfüm. Pek çok varyasyonu olan parfüm bana sorarsanız popüler parfüm platformlarında en abartılan parfümlerden birisi. Nedenlerine geleceğim. Ama biraz kağıt üzerinde inceleyelim. 61 çıkışlı parfümümüz aromatik odunsu tarzda ve kabe samanı temalı.
Guerlain Vetiver' in harmanı
üstte: bergamut, limon, mandalina, portakal yağı, kişniş
ortada: kabe samanı, sedir
altta: tütün, muskat, biber, tonka fasulyesi, kırmızı biber

notalarından oluşuyor. Harman olarak gayet kaliteli, sentetiklik barındırmayan, genel kalitesi ortalamanın biraz üzerinde olan bir parfüm. Bu yazdıklarım 2000'de yenilenmiş vetiver için geçerli. Parfüm dünyasıyla biraz ilgilienenler Guerlain'in bu arenadaki en eski ve sağlam üreticilerden olduğunu bilir. Dile kolay 183 yıldır parfüm üreten köklü bir isim. Günümüzün kibirli niche üreticilerinden olmayan marka, çok daha eski ve tecrübeli bir parfüm evi olarak onlara yakın kalitede(hatta bazıları daha iyi) parfümlere sahip. Guerlain benim Hermes ve Comme des Garçons gibi firmalarla birlikte yarı niche olarak tanımladığım markalardan. Şu anda genel parfümleri 4 tip kalitede. En son çıkan en düşük kalite ürünler ki bunların kalitesi standart moda markalarının seviyesinde. Bunlar Guerlain homme, L'instant de Guerlain gibi ürünler. Sonrasında biraz daha iyi kalitede olan ve klasik guerlain kalitesinini görülmeye başlandığı daha ziyade 90 sonları ve 2000 başları parfümler. Bunlara örnekler aqua allegoria serisi, coriolan, heritage gibi parfümler. Daha sonraki grupta genelde 60-90 arası çıkmış çok popüler ve ortalamanın üstünde kaliteye sahip olan parfümler. Bunlara örnek vetiver, habit rouge, kadınlarda samsara, shalimar. En üst sınıfınta ise sadece dönemsel olarak en kaliteli içeriklerle üretilen ve paristeki ana butiklerinde az sayıda satılan Derby, Mouchour de Monsieur gibi örnekler var. Bunlar bugün niche üreticiler dahil doğru düzgün rakipleri bulunmayan ve kendi liglerinde oynayan çok yüksek kalite özel kokular. Bu benim genel değerlendirmem ama incelerseniz fiyatlandırmanın da buna göre olduğunu göreceksiniz.

Guerlain hakkında bu kadar konuştuktan sonra vetiver'e geri dönelim. Yukarıda yazdığım gibi vetiver markanın ortalama üzeri kalitedeki parfümlerinden. Bunu da hissettiriyor zaten. Kokladığınızda genel kalitesini hissedebileceğiniz, harmanının doğallığıyla övgünüzü alacak bir koku. Ama bu kadar, şok edici bir şey yok. Harmanda köşe yok, son derece rafine. Ancak biraz dengesizlik var. Bu da; kabe samanı notasının baskınlığı. Normalde üstte pek çok taze turunçgil olmasına rağmen vetiver'de bunu pek alamıyorsunuz. Kokuya yoğun olarak kabe samanı hakim. Bu alttaki tütün, muskat, tonka notalarıyla kurutulup daha donuk bir hale getiriliyor. Her nedense üstteki o turunçgiller hiç baskın, ortada ya da canlı değil. Böyle olunca beklediğiniz taze, canlı, hareketli kabe samanı kokusunun aksine, gayet kuru, statik bir kabe samanı kokusuyla karşılaşıyorsunuz. Koku açılıştan uçana kadar bu statik ve durağan yapısını kaybetmeden devam ediyor. Bu da önemli bir negatiflik olarak belirginleşiyor: sıkıcılık.
Genelde parfüm ne kadar durağansa o kadar sıkıcıdır. Hele bu hareketli olmasını isteyeceğiniz tip hafif bir kokuda böyleyse iş o zaman iyice tatsızlaşacaktır.
İşte benim guerlain vetiver'i abartılan bir koku olarak görmemin sebebi bu. Fazla heyecan uynadırmayan, durağan, kuru ve tazelik konseptine çok uymayan yapısı. Eğlenceli bir koku değil. Ama tam oturaklı, bir koku da değil. Arada kalmış. Bu bakımdan gendarme 20 gibi. Ama gene de onun kadar kuru değil. Harmanı ondan çok daha başarılı ve taze kokuyor. Nasıl kokuyor derseniz; yeni kesilmiş ve güneşte hafif kavrulmuş çimen gibi derim. Ne kupkuru samansı, ne de taptaze yemyeşil. Ama ideal bir kabe samanı kokusu taptaze yeşil çimen kokmalı.

Pek çok kabe samanı temalı kokuda olduğu gibi defansif ve derinden gelen bir koku. Kendini üzerinizde agresifçe belli etmiyor. Bu da normal. Harmanı dolu olmasına rağmen oldukça iyi yedirilmiş olduğundan genel olarak hep soluk yeşil bir karakter yayıyor. Ben üstteki turunçgil notalarının daha baskın olmalarını tercih ederdim. Bu sayede koku çok daha çekici ve konseptine uygun olabilirdi. Zaten bunun için sonradan guerlain pek çok versiyon çıkardı. Ama uzun zamandır vetiver kullanan kişilerin ortak yorumu 2000 çıkışlı yenisinin güzel olsa da önceki versiyon kadar sofistike ve zengin olmadığı yönünde. Dolayısıyla tavsiyem 2000 öncesi çıkışlılardan bulmaya bakın.
Özetle kesinlikle kötü olmayan, ancak abartıldığı kadar iyi de olmayan tatminkar bir guerlain kokusu. Bu tarz farklı yapılı, duru parfümlere alışkın olmayan standart türk kullanıcılarına biraz farklı gelebilir. Bence kesinlikle yeni bir formulasyona ihtiyaç duyuyor.
Kalıcılık ve fark edilirlik bende ortalamanın biraz altıydı. Hafif yapısına rağmen, rafine yapısından dolayı pek genç işi değil. Daha ziyade hafif ve temiz kokmak isteyen orta yaşa yakınların kokusu. Bu bakımdan ben 30-40 yaş arası diyorum idealine. Ancak 20 yaşındaki birisi dahi rahatlıkla kullanabilir hafiflik açısından. Her mevsim kullanılabilir. İdeal bir ofis ve yemek kokusu. Efendilik yapılacak her yerde kullanılabilecek efendi bir parfüm. Ama fazlasını beklemeyin. Kabe samanı kokularına uzaksanız körlemesine almayın, beklediğinzden farklı çıkacaktır. Kişisel fikrim koleksiyonuma almayacağım, bu tarzda daha çekici kokular olduğunu düşündüğüm ortalama bir guerlain olduğu. Normal bir kullanıcıysanız pek gerek yok derim, parfüme meraklıysanız deneyebilirsiniz, özellikle tavsiye etmiyorum.