5 Kasım 2010 Cuma

Carolina Herrera - CH Men (2009)

"menekşe şekerleri vardır bilirseniz, menekşe kokulu hafifi tatlı, genellikle göçmenler bilir. İşte aynen o şekilde kokuyor.. "



CH men, baharatlı oryantal tipinde oldukça yeni bir Carolina Herrera parfümü. Genel yapısıyla şu andaki modern bakımlı erkek kokularının temsilcilerinden birisi.

CH Men' in harmanı:

üstte: bergamut, greyfurt
ortada: safran, muskat, odunsu notalar, yasemin, menekşe
altta: meşe yosunu, amber, vanilya, tonka fasulyesi, deri, şeker

notalarından oluşuyor. Harmana bakarsak, nadir kullanılan safran, şeker gibi notaları görüyoruz. Ayrıca alt notalardaki meşe yosunu hariç tüm notaların tatlılık verici notalar olduğunu düşünürsek, gözümüzde oldukça tatlı ve bayık bir parfüm oluşması kuvvetle muhtemel. Peki koku gerçekten böyle mi?

Hayır değil. Ch Men asıl olarak menekşe temalı bir parfüm. Bunu da vanilya, deri, tonka ve şeker gibi notalarla tatlandırıyor. Bu; parfüme romantik, duygulu bir hava yaratmış. Parfüm gözünüzde açık ve soluk mor rengi canlandırıyor. Bergamut ve greyfurtun yok denecek kadar zayıf olduğunu belirteyim. Kokuyu sıktığınız andan itibaren ilk aldığınız şekerli, yumuşak bir menekşe kokusu ve bunu sadece destekleyici rolü olan çok hafif odunsu notalar, vanilya, safran, muskat ve deri. Üzerine biraz daha varıldığında notalar biraz daha detaylıca ayırt edilebiliyor, ancak pek çok parfümün aksine ch men'de bunu istemiyorsunuz, çünkü tüm harman yumuşak, dengeli ve akışkan bir halde. Bir yerde takılıp kalmıyor akıp gidiyor, siz de buna ayak uyduruyorsunuz. Bir tek şeker notası birazcık daha azaltılabilirmiş. O zaman mükemmel olurmuş. Harmandaki tüm notalar oldukça doğal ve uygun. Hele ki parfümün 2009 gibi artık tüm parfümlerin inanılmaz derece yapaylaşıp, yavanlaştığı bir dönemde çıktığını düşünürsek Carolina Herrera gerçekten iyi iş çıkarmış. 

Parfümün yeni ve modern bakımlı erkek kokularından biri olduğunu söylemiştim. Bunu artık hepinizi biliyorsunuz. Hafif yumuşak ve tatlımsı, tütsümsü notalar eşliğindeki gayet oturaklı ve yumuşakbaşlı odunsu kokular. Genellikle biraz kapalı ve koyu bir karaktere sahip, sanki süzgün ve gözünüzde soluk mor rengi canlandıran kokular. Örneğin CK Euphoria ve daha ziyade Hugo Boss Selection gibi kokular. Dolayısıyla bu ikisini seviyorsanız CH Men'i de oldukça beğeneceğinizi tahmin ediyorum. Açıkcası bu tip benim tercihlerim arasında olmasa da bu üçü arasından ch men'i seçerdim.

Menekşe notasını pek sevmeyen oldukça fazla kişinin olduğunu biliyorum. Ancak önyargılı olmayın, buradaki menekşe oldukça güzel ve uysal tarzda. Menekşe kesinlikle batmıyor ve çok ön planda değil. Netteki diğer incelemelerini okuduğunuzda "muhteşem koku, en iyi erkek kokularından biri, elegant, süper erkeksi" vs gibi fikirleri göreceksiniz. Ancak bunların hemen hepsinin abartı olduğunu düşünüyorum. Bir kere parfüm menekeşe temalı yapısıyla hemen herkesin beğenebileceği bir parfüm değil. Yumuşak ve tatlımsı yapısı da erkeksi kokulara çok uymuyor. Harmanı gayet başarılı evet ancak kokusunun çok özel ve eşsiz olduğunu söyleyemem. Başarılı ve özenilmiş ancak muhteşem ve eşsiz değil. Tam olarak nasıl kokuyor derseniz, menekşe şekerleri vardır bilirseniz, menekşe kokulu hafifi tatlı, genellikle göçmenler bilir. İşte aynen o şekilde kokuyor. 

Menekşe şekerleri

Özetle kendi tarzında güzel ve başarılı bir koku. Bu tarz güncel romantik kokuları seviyorsanız bunu da beğenmeniz oldukça olası. Kokusu hoş, harmanı başarılı, genel kullanıma ve özel zamanlara uygun. Genel parfüm kalitesi günümüz standart parfümlerinden daha yukarda. Ancak; modaya uymaya çalışan benzerleri olan bir koku alacağınızı da bilin, yani kesinlikle eşsiz değil.


Kalıcılığı bende iyi derecede, fark edilirliği ise ortalamanın biraz üzeri. Uysal ve dingin bir koku ancak ara sıra kendini güzel bir şekilde belli etmeyi biliyor. Biraz tene yakın . Uygun yaş grubu 20 ve üzeri derim. Çok sıcak günler dışında her zaman kullanılabilir. Ancak sonbahar ve kış zamanlarına ve kapalı mekanlara daha iyi uyum sağlayacaktır. Denemenizi tavsiye ederim.

18 yorum:

  1. mrb,ben dr.fatih mygitara üye değilim ve yalnızca yaklaşık 1 aydır haberdarım internette bu kadar ayrıntılı parfüm yorumlarının yapıldığından,,didik didik inceliyorum ve aşırı mutlu oluyorum:) dünyada benim gibi parfümlerin içeriklerine ve çeşitlerine meraklı bir manyak yalnız ben varım sanıp üzülüyordum,nerdeyse obsessif ilan etcektim kendimi,,ruh ikizimin bu blogu kurduğunu görünce çok sevindim:)ben iyi bir parfüm bulmaktan çok yeni eski her parfümü keşfetmek ve dağarcığıma artı olarak da koleksiyonuma koymaktan zevk alıyorum.bu en büyük zevkim..seni tebrik ediyorum lord,yakında büyük bir site de bekliyorum senden yalnız blog'un önceki hali muhteşemdi,,o yeşil renk parfüm aromalarını simgeliyordu sanki,,ben çoğu zaman müzik dinlemek gözümü dinlendirmek için bile buraya giriyordum..bir de sen sıradan parfümlerden sıkılıp en extrem kokuları yorumluyorsun seni anlıyorum tavsiyem sıradan ve çok bilinenlere de fazlaca yönelmen sonuçta herkese hitap ediyorsun okur oranını genişlet..başarılar diliyorum,,lütfen devam et.Türkiye'deki erkeklerin bence en önemli giyim tarzı olan ''parfüm'' modasında kendi tarzlarını bulmaları açısından sana çok ihtiyaçları var.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Fatih komşu. Yorumların için teşekkür ediyorum.

    Gerçekten parfüm konusunda ruh ikizim gibiymişsin.

    Görünüm konusunu genelde mevsimlere göre ayarlıyorum. Sürekli aynı bırakıp tekdüzeliğe yakalanmak istemiyorum. Havaların ısınıp, yazın gelmesiyle, hafif, temiz, rahat okunur bir tema yaratayım dedim. Bence fena olmadı.

    Parfüm konusunda, bu yazdığım incelemeler mygitardaki incelemelerimin güncellenmiş halleri. Önce onları detaylandırarak aktarıyorum. Yaklaşık 240 inceleme kadar. Şu anda 154 inceleme var blogda. Onlar bitsin sonra hızla yeni incelemeler gelecek.

    Bende genelin kullandığı parfümlere ağırlık veriyorum aslında ama dediğim gibi önce eski incelemelerimi aktarayım. Tahmini bir 150 incelemeden sonra niş ürünlere de başlayacağım. Ama çoğunluk standart raf ürünleri.

    Dediğin gibi belirli bir süreden sonra standart raf ürünleri bende bir heyecan yaratmıyor. Dolayısıyla bunlar incelemelerime de yansıyor, böyle olunca, "sen bu işi bırak, parfümden anlamıyorsun, hiçbirşeyi beğenmiyorsun" vs gibi yorumlar geliyor. Niş ya da yarı niş ürünler kullanmamış insanların kendi favori parfümlerine laf geldiğinde verdikleri tepkileri görmek şaşırtıcı, tıpkı takım, parti tutma fanatikliği gibi. Ayrıca yine bu işin ne kadar öznel bir konu olduğunu unutuyorlar. Tabi çoğunluğa hitap edenin her zaman iyi olmadığı ortada, ama bunu insalara yavaş yavaş anlatabilmek gerekiyor. Ne benim, ne Luca Turin gibi insanların yorumları kişilerin algı ve beğenilerini değiştirmiyor zaten. Ego tatmini için de kimse kadar emek vermez.

    Site konusu ileride olabilir. Mükemmeliyetçi olduğum için sitemin de o şekilde olmasını istiyorum ve profesyonel olarak yaptıracağım. Ama yakın zamanda değil. Şimdilik amacım kalıplaşmış kendime özgü stilimden taviz vermeden, parfüme kokulu sıvı değil de, bir gurme ürün olarak bakan zevk sahibi insanlara birikimlerimi aktarmak.

    Gelen pek çok güzel yorumlar, bu emeklerin meyvelerinin gelmeye başladığının en büyük göstergesi. Bu da devam etmemde en büyük desteğim.

    Yorumların için tekrar teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. :)merhaba Özgür bey,,uzun süredir uzaktan uzaktan yorumlarını okuduğum ve karşıdan ses gelmese de görüşlerini onayladığım,,helal olsun bir parfümünden çekilen bir nefes ancak bu kadar güzel analiz edilir dediğim,haberi olmasa da kendisiyle konuştuğum,parfüme şişedeki basit bir sıvı değil de bir karakter bir kişilik veya bir nevi doğan yaşayan ölen veya ölümsüz kalan canlılar gözüyle bakabilen onları keşfetmeyi, tozlu sandıklar altından bulup çıkarmayı ve koklamaya onlarca yıl öncesine bir zaman makinesinde yapılan yolculuk gibi bakan onlarla arkadaş olan kokuların basit amaçlar için kullanılacak kadar sıradan olamıycağını onların insanın amigdala bölgesine yaşanan anıların duyguların beraber saklandığı tek duyumuz olduğunu keşfetmiş birisin,,gerçekten böyledir ve bu yüzden parfüm basite alıncak bir şey değildir hatta onlarca yıl sonra ilk sevgilinizin kokusundan minik bir esintinin geldiğini bir tahmin edin insanı gerçekten intiharın eşiğine sürükleyebilir çünkü 10 yıl önce belki de yok olmaya yüz tutmuş dosyayı ilk günkü capcanlı olarak yeniden açar koku,50 yıl sonra birisi aldığı minik bir kokuyla 3 yaşındayken annesinin yaptığı tatlının tadını hatırlayabilir,,tatla koku aynı sinirde iletilir aynı bölgede saklanır.yalnız tat duyusu duygularla koku kadar direkt bağlantılı değildir.bu açıdan her parfüm kendi devrinin 1 numaralı suçlularıdır,güzel alımlı yüzleriyle ne dosyalar açar ne noktalar koydurur..onlarca farklı kokuyu koklarken neler hissettiğini öyle iyi anlıyorum ki,,ben de aynıyım sadece mutlu olmak için sıktığım parfümler bile var resmen duygularımı hislerimi akord edebiliyorum parfümlerle,,,sen bu işi profesyonel olarak yapıyorsun artık ,,aldığın zevkin farkındayım keşfetmek bulmak bi bakıma uçsuz bucaksız denizde kulaç attıkça koskoca deryanın ortasında kalıp doğanın sınırsızlığını görüp mutlu oluyorsun,,sen de biliyorsun ki aromatik yağlarla yapılabilcek kombinasyonlar sonsuzdur bu da demek oluyor ki bunların getirebilceği duyguların da sınırı yok ,,sen de benim gibi mükemmelin olduğunu hissediyorsun,,yani sonsuz varsa en üst noktası da vardır ki sonsuz sadece soyut bir tanımdır,,o zaman tek bir nefeste dahi dünyadaki herşeyden vazgeçebileceğin bişey evet böyle bişey var ama o kombinasyonun sırrı henüz yaratılmadı,,belki de cennetin kokusu budur...dışardan bakan biri kafayı yemiş diyebilir bize :)ama kimse umurumda değil bizim görüp hissettiklerimizi görebilseler hak verirlerdi,,o gözlük onlarda yok,,parfümü feminenlik olarak görebilcek kadar femme'lere(!)kafayı takmışlar,,bizi anlayabilmeleri için o femme gözlüğünü çıkarıp gelmeleri gerekir.parfümde he-she kavramı kapitalist düzenin getirdiği birşeydir.servetini ortaya koyup 300 yıllık bir şişe şarabı satın alanları anlayanlar bizleri anlayabilirler..bizimki saçma bir meraktan öte insanlık tarihinin bir numaralı gizli tanıklarından olan,bilimsel olarak ispatlanmış biçimde hafızamızda yaşanan her durumla birlikte kodlanan tek duyumuz olan(dikkat edin 5 duyudan yalnız 1 tanesi)tıp fakültelerinde psikiyatri bölümlerinde üzerinde araştırmalar yapılan (hadi yaa bu kadar da olmaz denilen sonuçların çıktığı) ve her türlü araştırmaya açık olan bir alan,,Özgür bey sizin de önünüz açık bence gazete veya dergilerde yorumcu olarak yer alabilirsiniz,,ama bu işi hobi olarak yaptığınızı tahmin ediyorum böyle teklifler gelse de pek umursamazsınız bence ??ha bu arada arşivden mygitar.ın ilk açıldığı zamanlardaki yorumları okuyorum,,forumun son halinden daha orjinal geliyor bana:)yazılar incecik ama bütün arkadaşlarda farkı bir heyecan hissediliyor yazdıklarından,,e tabi verilen bilgiler de tam anlamıyla ''öz''..mesela senin gerçek tercihlerini ve duygularını da ordan buldum,,e doğal olarak parfüm repertuarını genişletince belki önceden şaheser dediklerine gereken ilgiyi göstermemiş olabilirsin son yorumlarında:) kolay gelsin kardeşim,ilgiyle izliyorum seni.

    YanıtlaSil
  4. Tesla komşum, çok teşekkür ederim. Yazdığın edebi eser kalitesindeki yoruma, ezikce cevap verebiliyorum ancak. Haberi olmasa da kendisiyle konuştuğum derken, merak ettim açıkcası.

    Yazdıklarına ne ekleyebilirim ki? Parfüm benim için çok farklı gerçekten. Günlük hayatımda yakın çevremden beni sanal ortamda olduğu gibi anlayabilen birisi çıkmadı mesela. Bu bakımdan çoğu zaman kafayı sıyırmış, ukala, vs muamelesi görüyorum. Ancak alıştım. En büyük destek de buradan, sizlerden geliyor artık.

    Ben parfüme güzel kokmak için kullanılan bir sıvı olarak bakalı çok zaman oldu. Gerçekten mükemmeli arıyorum. Öyleki kullandığım yüzlerce parfüme rağmen, buradaki okuyucuların aksine koleksiyonumda çok çok az şişe barındırıyorum. Çünkü en mükemmeli dediğim parfümden dahi çabucak sıkılabiliyor, eksik bir yönünü bulabiliyorum. Bu bakımdan başka blog yazarlarına göre çok daha zor beğenen bir haldeyim. Dolayısıyla sanıldığı gibi koleksiyonumda onlarca şişe parfüm bulunmuyor. Hiç elimde tutmam.

    Hala mükemmeli arıyorum, hep arayacağım gibi. Şu an için seninde dediğin gibi heralde cennetin kokusudur dediğin şey benim için yolda yürürken bir anda burnuma vuran hanımeli çiçeğinin kokusudur. Aşığım hanımeliye. Kişisel birşey tabiki. Birgün hanımelinin o canlı, insanı açan, yumuşatan, zıhninde kibrit çaktıran kokusunu kopyalayabilen bir parfüm yaratıldığında o benim kokum olacak. Bulana kadar durmak yok.

    Toplumda bilenmiş tipler olarak görünmemiş, biraz da ülkenin kültür ve gelir düzeyinden dolayı böyle aslında. Çok daha başka,çok daha güzel bir ülke olabilirdik. Parfüm bir lüks değildir, bir kişisel zevktir, tatmindir. Bunu ancak kişisel zevklere önem veren/verebilen kişiler bu şekilde anlayabilir.

    Büyük ihtimalle gazete, dergi, başka platformlarda da bu tarz yazılar yazardım diye tahmin ediyorum. Sadece parfüm değil, başka konularda da. Beklemediğim bir şekilde uzun yıllar çeşitli konularda yazılar yaza yaza, yazı dilimin geliştiğini ve bundan da ayrı bir zevk almaya başladığımı görüyorum. Fakat kısa sürede büyük kitlelere ulaşabilen platformlarda yazı yazmak için biraz daha pişmek gerekli gibi sanki.

    Mygitar konusunda haklısın. Tecrübeler ve özellikle bahsettiğim edebi dil geliştikce incelemeler de belki biraz daha lineer bir hale geldi. Ama bunun bir sebebi de bu işi sanki bir görevmiş gibi görmeye başlamam, sorumluluk hissetmem. Yoksa sadece kendi zevkim için gerçekten bu kadar emek vermezdim. Sadece parfüm değil, mygitarda başka pek çok alanda yazılarım vardır. Bu konuda beni tek üzen zamanında o yazdıklarımdan heyecan duyan bazı arkadaşların, bugün bana arkalarını dönmeleri, ama daha da kötüsü bunu beni taklit etmeye çalışarak yapmaları. Yine de azalmış olsak da sabit bir grubumuz var mygitardan.

    Tecrübe arttıkca, algılar geliştikçe, beğenmek zorlaştıkça, beğeniler de değişiyor dolayısıyla. O zaman şaheser dediklerimden bugün bazılarını hala öyle görüyor olsam da çoğu aşağılara kayıyor. O yüzden çoğu creed' i beğenmiyorum, egoiste' i beğenmedim diye tonla eleştiriliyorum. Bunun farkında olduğum içinde gülümseyerek karşılıyorum bunları.

    Özetle, beni anlayabilecek senin gibi çok az komşum var. Başkaları istedikleri yorumlarda bulunuyorlar zaten. Umarım zamanla herkesin zihninde o kibrit bir gün çakacaktır..

    Tekrar çok teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
  5. mrb özgün kardeşim ben de hep burdan yazıyorum ama kusura bakma foruma bir türlü giriş yapamıyorum bir sorun var..
    Sana bir sorum var yardımcı olursan sevinirim..ben salvador dali pour homme (87) senin yorumlamış olduğunu almak istiyorum..strawberry'e baktım sipariş kabul etmiyoruz diyor..bana straeberry kadar güvenilir ve uygun bikaç site söyleyebilir misin..türk firmalarda(tekin acar ,sevil..) salvador dali ekstrem bir parfüm olduğundan yok..mağaza ismi önerme çünkü elden gidip alabileceğim bir şehirde değilim şuan ancak internet yoluyla alabilirim..bir de salvador dali pour homme yeni bir şişede yeni versiyonda resmediliyor bir çok yerde ben onu değil 87 çıkışlıyı istiyorum acaba onu kaldırdılar mı piyasadan,,strawberry'de senin yorumladığın şişeyi koymuş ama notalarını yazarken hiç deri notasından bahsetmemiş apayrı şeyler yazmış iyice kafam karıştı..ben o senin yorumladığın salvador dali'yi güvenilir bir siteden almak istiyorum napıyım?

    YanıtlaSil
  6. Merhaba komşum,

    aman şu sıralar aman yurt dışından alışverişi, hele kozmetik alışverişini unut. Akp hükümeti çıkardığı yeni gümrük mevzuatında yurtdışından kozmetik alışverişini tamamen yasakladı. Aldığın ürünler gümrükte kalıyor, sana verilmeden geldiği yere gönderiliyor. Üstelik sana da hiç bir haber vermiyorlar. Sağolsunlar bakanlar pire için yorganı yaktılar gene.

    Ancak şanslısın istediğin parfümü alabileceğin bir yerli site var, güvenilirdir, kapıda ödeme de seçebilirsin.

    http://kokudankokuya.com.tr/salvador+dali+marka+salvador+dali+pour+homme+1987.model_orijinal_parfumler.264.1429.html

    YanıtlaSil
  7. çok saol dostum :)sen bitanesin ya :)hızır gibi yetiştin valla,,seni meşgul etmek de istemiyorum ama elin boşalınca yazıverirsin,,kutusuzla kutulu arasında baya bir fiyat farkı var,,insanın aklı ucuz olana gidiyor,tabi bir fark yoksa 75 tl olanı alcam sen pahalı olan orjinalidir dersen onu alcam ,,napıyım sence ?

    YanıtlaSil
  8. kutusuzunu al hiç sorun olmaz, orada sahte ürün bulunmaz.

    YanıtlaSil
  9. saol dostum çok teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  10. yazdıklarım silindi klavyenin azizliğiyle ama yazıcam kaldığım yerden.
    boyle ince zevkli insanları gormek çok güzel. ki ben kendimi kokuyla tanımlarken, ihmal etmişim parfümleri. ben daha çok sokakların, şehirlerin, uçakların, yemek kokan evlerin ve şehirlerin kokusuna takılmışım.
    bu koku olayı enteresan. parfümler konusunda bir beginner olarak bu güzel müziklerle takip edecegim inş. siteyi.
    armani night he, uzerine yorumunuzuu okurken üzülmüştüm. ama sonra benim sevdiğim kokunun armani he ve sizin de o koku hakkında pek olumsuz olmadığınızı gorunce sevindim :)

    YanıtlaSil
  11. Okumaktan büyük keyif aldım ; Devam arkadaşlar :)

    YanıtlaSil
  12. Eşime sevgililer günü hediyesi olarak bunu aldım kendiside cok beğendi bu kokuyu. Sizi yeni keşfettim bir o kadar da mutlu oldum. ocossi.blogspot.com sevgiler

    YanıtlaSil
  13. Yüzlerce parfüm kokladım, birçoğunu da analiz etmiş durumdayım. Bu kokuya "muhteşem, mükemmel" gibi bir yorum getirmemeniz zaten sizin çok iyi bir burna sahip olduğunuzu gösteriyor. Kendimce ben de kullandığım ve incelediğim parfümleri insanlara duyurmaya ve anlatmaya çalışıyorum. Bu yüzden doğal olarak diğer parfüm bloglarını da güncel olarak takip ediyorum. Bu yorumu da yazma sebebim sizin gerçekten kaliteden anlıyor olduğunuza inanmamdır. Bu parfüm için demiyorum bunu, bence analizleriniz yerinde ve zevkime de baya bir yakın. Bu parfüm vesilesiyle tekrar teşekkür etmek isterim.

    Bu parfümle ilgili de genel olarak incelemene katılmakla birlikte bir noktasına katılamadım. Belki çok daha iyi harmanlar kokladığımızdan eşiğimiz yükselmiştir ama bana esanslar çok kaliteli gelmedi. Yine de kötü denemez. Bir de bilmiyorum siz de aynı şeyi hissettiniz mi ama yer yer fahrenheit'a bir benzemeye çalışıyormuş gibi hissettim. :-) Repertuarımı ve koleksiyonumu her geçen gün artırıyordum hep. Yeni bir parfüm incelemek istediğimdeyse, hangi parfüm olacağına karar vermek için senin yorumların hep öncelikli olacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, çok teşekkür ediyorum.

      Parfüm için yüksek kalite denemesende çıkış yılına göre muadilleri arasında bariz şekilde daha iyi kaliteye sahip bir harmanı var. Ayrıca popüler 212den de daha kaliteli bir harman. Benim tenimde pek fahrenheit'ı andıran bir koku vermemişti.

      Sil
  14. Bakır tozu kokusunu bilir misiniz Özgün Bey? Nedense ben menekşenin keskin kokularını hep bakır tozuna benzetmişimdir. Fahrenheit'taki insanların benzine benzettiği kokuyu da bakır tozuna daha çok benzetiyorum. Ondan kaynaklı bir benzerlik hissi yaşadım sanırsam. Zamanına göre bence de kaliteli sayılabilecek bir koku.

    YanıtlaSil
  15. Bu koku bence ayneeen metal kaba doldurulmus visne suyu yada visne kompostosu kokusu aldm. Ama menekse sekeri kokmak isteyenler oriflame flamboyant edt yi deneyebikirler hafif hafif kokmakta guzeldir...

    YanıtlaSil
  16. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  17. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil