19 Nisan 2013 Cuma

Mancera - The Aoud (2011)

"Biraz uzun süre kullanılmış kozmetik çantasını andıran karma bir koku.."  



Sıradaki inceleme Mancera The Aoud. Adından da anlayabileceğiniz üzere öd ağacı temalı bir parfüm. Ki zaten montale ve mancera ürünlerinin temeli öd çevresinde şekilleniyor. Parfümde 2010lu yılların trend notası da öd. Oldukça yeni 2011 çıkışlı üniseks kokumuz odunsu oryantal tipte.

The aoud’un harmanı:

üstte: bergamut, tarçın, karanfil, beyaz biber 
ortada: gül, sardunya, safran 
altta: öd, odunsu notalar, sedir, sandal ağacı, deri ve beyaz misk

notalarını içeriyor. Baktığımızda kağıt üzerinde bir değişiklik olarak safran ve sardunyayı görmek hoşumuza gidiyor. Deride iyi yapılmışsa her zaman iyidir. Bu parfümde ne ne kadar iyi kullanılmış derseniz, her notayı tek tek canlı ve net olarak alamıyorsunuz. Daha ziyade yoğrulmuş bir harman tipinde. Elbette öd ön planda ve diğer notalar ona sadece hafiften eşlik yapıyorlar. Çok doğal bir harman olduğunu söyleyemem, yer yer bir şeylerin yapaylığını hissettiriyor. Harman kağıt üzerinde zengin gözükmesine rağmen pratikte öyle değil, sade, çok zengin olmayan bir koku karakteristiği var. Belki uzun vadede sıkıcı olabilir. Ana tema her daim ilaçsı öd şeklinde.

Açılış kuvvetli tatlı/ilaçsı/çürük odunsu öd ile başlıyor. Oldukça temiz, doğal ve kaliteli olmakla beraber ben black aoud’daki öd açılışını daha çok beğenmiştim. Bu öd açılışına hafiften safran da eşlik ederek biraz plastiğimsi bir hava katıyor. Açılışta bergamut ve tarçın notalarını pek almadım. Öd hakimiyetinde açılıyor ve çok çok derinden gül ve karanfil’in tatlımsılığını aldırıyor. Ama bu varla yok arası. Hatta beyaz biberin etkisinden dolayı neredeyse tuzluluk var diyeceğim. Kokunun ilk 15 dakikası dolgun öd’e eşlik eden safran, çok hafif karanfil ve ve beyaz biber şeklinde. Bundan sonra da aslında çok fazla değişmiyor. Sadece gül birazcık daha kendini gösterir hale gelerek azıcık daha tatlılık veriyor. Ancak bu tatlılığı önceki montale ürünleriyle karıştırmayın, hani tatlımsı diyeceğimiz bir parfümün ancak üçte biri tatlılığında bir tatlımsılık bu, varla yok arası. Zaten genele hakim olan bir tatlı/tuzlu kekremsi bir karakter var. Biraz uzun süre kullanılmış kozmetik çantasını andıran karma bir koku. Sanki bir dior homme ya da guerlain habit rouge’un daha sakin, biraz daha tuzlumsu hali gibi bir koku karakteristiği var. Tuzlu rujvari gibi. Net olarak bakarsak sakin dingin tatlı/tuzlu bir öd kokusu. Harmanında yazan sardunya, misk, sedir gibi çoğu notayı pek almıyorsunuz. Deri de sıktıktan bir saat sonra oldukça yapay bir şekilde ortaya çıkıyor. 


Özetle; ne iyi ne kötü diyebileceğim, akılda kalıcı özel bir yanı olmayan, ama özellikle kötülenecek bir tarafını da görmediğim ortalama bir parfüm. Mesela cedrat boise zayıf karakterli olmasına rağmen çok daha özel, elegant bir koku haline geliyordu. The aoud’ da böyle bir durum yok. Tek başına bir öd temalı parfüm olarak bakarsak çekici bir öd kokusu diyemem. Başka opsiyonlara bakmak daha mantıklı olur.

Fark edilirlik ortalama diyebilirim. Bağırmıyor ama başlarda kendini göstermeyi de başarıyor. Kalıcılık ise bir edp’ye göre düşük. Benim tenimde 4 saatten sonra etkisini oldukça kaybetti, bundan sonra ancak nüansı kalıyor o da bir saat kadar. Uygun yaş grubu 20 ve yukarısı diyebilirim. Sıcak yaz günleri harici her zaman kullanılabilir. Günün ikinci yarısı özellikle iç mekanlarda kullanılırsa kendini daha iyi gösterebilir. İsterseniz deneyebilirsiniz beni heyecanlandıran bir yanı olmadı.

1 yorum: