"sahnesi çok dar bir kulaklık gibi, veriyor ama çok tıkışık bir şekilde veriyor.."
Kilian
niş parfüm dünyasının taze çocuğu. 2007 yılında Kilian Hennessy tarafından
kuruluyor. Soyadı tanıdık geldiyse doğru yoldasınız bu aile ünlü Hennessy
konyaklarının üreticisi aynı zamanda LVMH holding'inin sahibi. Louis Vuitton,
Moet Hennessy isimleri. Daha ne markalar var holding bünyesinde, işin özü
Kilian markasını kurarken parasal anlamda zerre zorlanmamış buna eminiz. Kilian
çocukluktan itibaren büyük dedesi tarafından kurulmuş olan konyak şirketinin
mahzenlerinde o meşe fıçısı bu meşe fıçısı, bunda şöyle bir amberimsi tat var,
şunda şöyle bir yanık meşe rayihası var derken kafayı kokularla bozuyor tabi.
Kokunun anlamsal özelliği üstüne araştırmalar yapıyor, ünlü burunlara çıraklık
yapıyor derken kendisini de bir parfümör olarak buluyor. Çeşitli markalara
parfümler yarattıktan sonra 2007'de by Kilian adıyla kendi firmasını açıyor ve
bugün toplamda 56 farklı parfümleri bulunuyor.
Parfüme
dönersek; Back to Black, Kilian'ın 2007de ilk çıkardığı L'oeuvre Noire, yani
siyah başyapıt adlı 10 parfümlük koleksiyondan bir parça. 2009 çıkışlı parfüm
odunsu oryantal tipinde sınıflandırılan, edp formülasyonunda ve ünisek solarak
sunuluyor. Parfümün yaratıcısı aynı zamanda Kilian parfümlerinin yarısından
fazlasında emeği geçmiş olan Calice Asancheyev-Becker.
Back
to Black'in harmanı:
üstte:
bergamut, kakule, kişniş, ahududu, mavi papatya
ortada:
bal, atlas sediri, silhat, kabe samanı, yosun, günlük
altta:
tütün, amber, laden, badem, vanilya
notalarından
oluşuyor. Farklı sitelere göre farklı harman reçeteleri var. Reformülüze olmuş
olabilir. Burada yazmayıp başka sitelerde kiraz ve tonkadan da bahsediliyor ki
bunları bende aldım. Bakalım. Önce tabi ki harmanla başlıyoruz.
Harman bu kadar zengin bir harman için sakin denilebilir. Köşelilik, sivrilik yok,
ancak harmanda bir köşede sürekli sabit
duran bir sentetiklik var ve bu beni rahatsız etti. Bazı notalar belli ki sentetik zorlama yoldan üretilmiş ve bu bir süre sonra burun büküyor. İnsan bu kalibre parfümlerde daha özenli bir çalışma bekliyor hele bunun gibi özel seri bir ürünse. Harman genel olarak ölü bir harman, yani statik başlayıp, statik bitiyor. Sıktığınız anda koku neyse o. İlk sıktığınızdaki kokunun çok da özel olmadığını düşünürsek bu iyi değil. Harmanda pek çok
nota var ama bunlar birbirini andıran, ya da karışınca birbirlerini yumuşatan notalar olduğundan totalde 5-6 nota varmış gibi kokuyor. Back to black'in özü bal, reçine, vanilya, tonka.
Tütün notası benim tenimde belirsizdi, diğer pek çok nota gibi. Parfüm bir sürü zengin, balzamsı ve tatlı notalarla doldurulmuş ama baygın değil. Kokuda ilk anlarda hep ödvari bir burukluk hissetsem de notalarda ödü göremeyince şaşırdım. Bu burukluk belki
kakule, sedir gibi buruk notalardan da geliyor olabilir.
Kokunun
açılışı buruk tatlı notalar, tonka, bal, vanilya ve laden. Bergamut ilk kez denediğimde soğuk bir sabah ufak bir esinti olarak gelip geçmişti, sonra bir daha hiç duymadım gibi. Çünkü sıkar sıkmaz tatlı notalar “ben kokucam, hayır ben kokucam” diye
burnunuza üşüşüyorlar ve bu sonrasında hiç değişmiyor. Bu bakımdan çok tekdüze giden bir koku
diyebilirim. Tatlı başlıyor, tatlı gidiyor, tatlı bitiyor. Net öne çıkan bir şey yok, çok fazla nota var ama kendi aralarında ayrılamıyorlar. Hani sahnesi çok dar bir kulaklık gibi, veriyor ama çok tıkışık bir şekilde veriyor.
Açılıştaki ilk burukluk 15 dakikada ortadan kalkıyor. Reçineler biraz daha öne çıkıyor. Kiraz çok çok dipte bazen kendini gösteriyor çok hoş bir dokunuş katıyor. Fakat kısa süre sonra tatlılık iyice artıp, pudramsı, sentetik kesif bir hale gelmeye başlıyor. Tatlı bebek pudrasına benzetenler olmuş burada hak
veriyorum. Biraz daha geçtikten sonra bu kuru fazla tatlı pudramsı yapıp
azalıyor yerini vanilya alıyor. Bu şekilde devam edip sonlanıyor. Başta da
yazdığım gibi genel olarak algıladıklarınız bal, tonka, reçine, laden, vanilya
notaları.
bal ve reçine genel gövdeyi oluşturuyor |
Şimdi bu klasik tatlımsı karakteri daha önce onyüzbinmilyon kere gördüğümüz için, 2 hafta sonra back to black nasıl kokuyor diye sorsalar kokusunu hatırlayabileceğimi zannetmiyorum. Halbuki niş olmayıp da isin yapıp efsaneleşmiş parfümlerin, efsane
olmalarının nedeni de
kendilerine has unutulmaz bir koku karakteristikleri olması değil midir? Back to black’te bu hiç yok maalesef. Yumuşak tatlı nispeten modern yapılı bir odunsu oryantal. Bu parfüm bana “birazcık” body kouros’u anımsatıyor. Ama ondaki
dolgun, kuru pudra şekeri/pamuk şeker gövdesi olmadan. O pudra şekerini çıkarın, kalan genel yapısı back to black’e bir miktar
benziyor. Ama bakın nüanslardan bahsediyorum, bu parfüm ona benziyor demiyorum.
Back to black, adındaki kara tarzı o kadar da yansıtmıyor, ben daha farklı bir dünya bekliyordum ama hiç de kara, koyu, karamsar bir koku değil. İsminde black geçen çoğu parfümdeki zorlama koyu karaktere sahip olmadığı gibi, pek çok gerçek koyu parfümdeki huşsu, plastiksi, kaşmirsi dokuya da sahip değil. Düz hafif tatlı bir oryantal. Şimdi “yahu sen de ne beğenmez adamsın her şeye klasik, standart deyip duruyorsun” diyebilirsiniz de
sevgili okuyucular insaf; siz de oturun üç yüz tane parfüm kullanıp incelemesini yazın, o üç yüz parfümün içinde birbirine benzeyen onlarca parfümü, onlarca karaktersiz, günü kurtarmalık kokuyu görün bana hak verirsiniz.
Özetle, bana göre back to black, konseptine uymayan,
amaçlananı veremeyen bir parfüm olmuş. Harmanında acemilikler barındırdığı
gibi, bu kalibre ürün için pek kabul edilemeyecek derecede sentetikliğe de
sahip olmasıyla gözden hızla düşüyor. Parfümün hiç mi olumlu yönü yok? Açıkçası bulamadım, çok klasik bir hafif oryantalvari açılışı ve aynen öyle gidiş. Akılda kalmayan tekdüze koku karakteristiği. Hep aynı yapıda tatlı balzamsı notalar. Bunları dengeleyici hafif
esansların olmaması ya da başarısız kullanımı. Sentetik ikiyüzlülüğü. Oturdukça bayan pudramsı tatlılığı. Say say bitmiyor. Belki benim tenimle anlaşamadı parfüm ama ben back to
black’i sevemedim, hem de hiç.
Parfümün fark edilirliği bir edp için düşük, tene yakın kalıyor, bir sürü zengin esans içermesine rağmen tene yaklaşmadan kendini göstermiyor.
Kalıcılığı ise ortalama üzeri ama konsantrasyonunu ve harmandaki yoğun
esansları düşününce bu gayet beklenir bir durum zaten. Modern bir oryantal
olarak günümüze uygun yapılı, daha ziyade kış mevsimine uygun bir parfüm.
Üniseks olarak kullanımında sorun görmüyorum, yaş grubu da geniş. Bence her
saat kullanılabilecek yapıda olsa da akşam vakti daha öne çıkacak bir ürün
olur. Back to black kötü bir parfüm değil, her şeye rağmen belirli bir
kaliteye, belirli bir beğenilirlikte kokuya sahip, ama olmamış bir parfüm. Benim kitabıma göre de fazla olmamış.
Dolayısıyla benim özellikle önereceğim bir parfüm olamıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder