"kolayca unutulup gidecek “haftanın pop şarkısı” gibi.."
Bu seferki parfümümüz, bizde pek bilinmese de, bir aralar
yurt dışında oldukça popüler olmuş Love and Luck. Parfüm Christian Audigier markasının
Ed Hardy serisine ait ve Olivier Gillotin ile birlikte hazırlanmış. Kendisini fena
olmayan tek tük parfümleri olsa da çok öne çıkmış bir burun değil. Audigier’in
bu serisi dövme sanatçısı Don Ed Hardy’den geliyor. Özellikle Japon kültürüne
yakın stiliyle dövmeleri bilinen Ed Hardy’nin dövmeleri basılı olan her türlü
tshirt, şapka, kot pantolonu vs tutulunca Audigier niye parfümünü de
yapmıyoruz ki demiş. Klasik bir pazarlama döngüsü, klasik bir moda markası
parfümü. Buradan sanki taraflıymışım gibi algılansa da, ürünü kullansanız siz de
hak verirsiniz. 2008 çıkışlı edt formundaki parfümümüz oryantal fujer olarak
sınıflandırılsa da, iki türe de pek yakın değil, daha ziyade odunsu çiçeksi
misk ile sucul odunsu tarzına yakın.
Love & Luck’ ın harmanı:
üstte: bergamut, portakal, mandalina, kakule
ortada: absint, adaçayı, servi, menekşe
altta: misk, sedir, kabe samanı, öd ağacı
notalarından oluşuyor. Bakınca potansiyeli yüksek görünüyor.
Hoş ve birbirine uyumlu notalar kağıt üstünde. Gerçekte de notaların genel
uyumu oldukça iyi, homojen iyi kaynaşmış yapıdalar. Sivrilik, köşelilik yok. Harman
kalitesi ise eh. Ortalama diyebilirim, notalar tek tek ayrılmıyor, mis gibi
tazecik hissettirmiyorlar ama baştan aşağı sentetik yapay gibi bir harman da
yok. Açıkçası ben esans kalitesi olarak daha kötü çıkmasını bekliyordum, açılıştaki temiz turunçgilleri
görünce şaşırdım. Şimdi ona gelelim.
Öncelikle kokusuyla ilgili bilmeniz gereken bu ürünün çakma
bir Millesime Imperial olması. Yurt dışında bu parfüme olan talebin önemli bir
kısmı parfümün genel yapısıyla Creed MI’yi oldukça andırması ve tabi uygun fiyatı. Buna bende
katılıyorum, birebir aynı olmasa da aşağı yukarı benziyorlar. Açılışta güzel ve
taze turunçgillerle karşılanıyorsunuz, ben özellikle ekşimsi bergamutu daha
fazla aldım ve sevdim. Bu turunçgiller gayet doğal kokuyor. Bunlara eşlik eden
ve kokuyu buruklaştıran kakuleyi de alıyorsunuz. Bu güzel turunçgilli açılış 5
dakika gibi kısa bir sürede kayboluyor, sonrasında orta harman baskınlaşıyor.
Burada listeden görebileceğiniz gibi bir burukluk hakim. Menekşe, servi, adaçayı gibi
notaların verdiği genel bir sulu odunsu burukluk hakim. Bunları tek tek
algılamıyorsunuz genel bir karışım halinde geliyor. Kötü mü değil ama turunçgil
ve ardından buruk taze odun yeni bir şey değil. Kokunun genel yapısı bu
şekilde. Turunçgiller ilk kuvvetlerini kaybetseler de, koku nerdeyse uçana kadar
çok dipten bir tazelik, canlılık katıyorlar ve ortadaki durağan burukluğu
kırıyorlar. Alt ana harmana bakarsak, ben tenimde hemen hemen hiçbirini
algılamadım. Harman listesine bakınca bile algılamıyorum. Muhtemelen olması gerekenden
biraz zayıf harmanlanmışlar. Eğer ortaya çıksalar, üç fazlı bir parfüm
olabilirmiş, daha ilginç olabilirmiş. Bu haliyle turungçgilli, az buruk, taze
sucul odunsu bir kokuya sahip. Fazla basit, fazla sıradan. Dune’a yapılan
"benzeri pek çok sucul odunsu var zaten" eleştirisi bence bu parfüme daha uygun.
Millesime Imperial’e tam benzemediğini belirteyim. Onda daha
sucul, daha meyvemsi bir yapı varken, burada daha sucul odunsu bir hava var ve
burukluk her daim az da olsa geliyor. O yüzden bu beklentiyle alacaksanız
istediğinizi vermeyebilir. Bir başta sıkıntı da kokunun çok zayıf olması, evet
bir edt ama, bir edc için bile zayıf diyebileceğim yapıda. Tende çok sönük,
burnunuzu cildinizin dibine yaklaştırmadan kokusunu pek almıyorsunuz. Çevreye yayılma gibi bir durum ise hiç yok. E
hal böyle olunca nasıl koktuğunun da pek önemi kalmıyor, sonuçta parfümleri, bileğimize sıkıp koklamak için almıyoruz.
Özetle; kokusal anlamında hiçbir yönüyle kötü olmayan ama
hiçbir alanda da tatminkar’ı geçemeyen bir parfüm olmuş. Çok benzitilen MI’ye
göre baya vasat kalan bir ürün. Kokusu akılda kalmayan, pek çok muadiline benzer
olduğu gibi, bir de oldukça da silik. Fena olmayan esans kalitesi biraz daha zengin tutulsa
belki daha alınası olabilirmiş. Bu haliyle kolayca unutulup gidecek “haftanın pop
şarkısı” gibi.
Fark edilirlik çok kötü; cildinizin dibine girmeden kokuyu
almıyorsunuz. Kalıcılık keza aynı şekilde kötü 3 saat sonra uçuyor gibi. Genel
yapısıyla hafif, yumuşak, yaza uygun, burnu yormayan suculvari bir parfüm. Genç
kullanıcılar hedefte, günün ilk yarısına daha uygun, basit günlük kullanım
için. Silikliği ve öne çıkmayan, akılda kalmayan sıradan kokusundan
dolayı tavsiye etmiyorum. Yaz için daha başarılı onlarca parfüm var.
Hadi ama bir Tom Ford Private Blend gelsin artık 😎
YanıtlaSil212 men de isteriz
YanıtlaSilversace eros incelemesi bekliyorum hocam
YanıtlaSil