5 Nisan 2017 Çarşamba

Christian Audigier - Ed Hardy Love & Luck (2008)

"kolayca unutulup gidecek “haftanın pop şarkısı” gibi.."


Bu seferki parfümümüz, bizde pek bilinmese de, bir aralar yurt dışında oldukça popüler olmuş Love and Luck. Parfüm Christian Audigier markasının Ed Hardy serisine ait ve Olivier Gillotin ile birlikte hazırlanmış. Kendisini fena olmayan tek tük parfümleri olsa da çok öne çıkmış bir burun değil. Audigier’in bu serisi dövme sanatçısı Don Ed Hardy’den geliyor. Özellikle Japon kültürüne yakın stiliyle dövmeleri bilinen Ed Hardy’nin dövmeleri basılı olan her türlü tshirt, şapka, kot pantolonu vs tutulunca Audigier niye parfümünü de yapmıyoruz ki demiş. Klasik bir pazarlama döngüsü, klasik bir moda markası parfümü. Buradan sanki taraflıymışım gibi algılansa da, ürünü kullansanız siz de hak verirsiniz. 2008 çıkışlı edt formundaki parfümümüz oryantal fujer olarak sınıflandırılsa da, iki türe de pek yakın değil, daha ziyade odunsu çiçeksi misk ile sucul odunsu tarzına yakın.

Love & Luck’ ın harmanı:

üstte: bergamut, portakal, mandalina, kakule
ortada: absint, adaçayı, servi, menekşe
altta: misk, sedir, kabe samanı, öd ağacı



notalarından oluşuyor. Bakınca potansiyeli yüksek görünüyor. Hoş ve birbirine uyumlu notalar kağıt üstünde. Gerçekte de notaların genel uyumu oldukça iyi, homojen iyi kaynaşmış yapıdalar. Sivrilik, köşelilik yok. Harman kalitesi ise eh. Ortalama diyebilirim, notalar tek tek ayrılmıyor, mis gibi tazecik hissettirmiyorlar ama baştan aşağı sentetik yapay gibi bir harman da yok. Açıkçası ben esans kalitesi olarak daha kötü çıkmasını bekliyordum, açılıştaki temiz turunçgilleri görünce şaşırdım. Şimdi ona gelelim. 

Öncelikle kokusuyla ilgili bilmeniz gereken bu ürünün çakma bir Millesime Imperial olması. Yurt dışında bu parfüme olan talebin önemli bir kısmı parfümün genel yapısıyla Creed MI’yi oldukça andırması ve tabi uygun fiyatı. Buna bende katılıyorum, birebir aynı olmasa da aşağı yukarı benziyorlar. Açılışta güzel ve taze turunçgillerle karşılanıyorsunuz, ben özellikle ekşimsi bergamutu daha fazla aldım ve sevdim. Bu turunçgiller gayet doğal kokuyor. Bunlara eşlik eden ve kokuyu buruklaştıran kakuleyi de alıyorsunuz. Bu güzel turunçgilli açılış 5 dakika gibi kısa bir sürede kayboluyor, sonrasında orta harman baskınlaşıyor. Burada listeden görebileceğiniz gibi bir burukluk hakim. Menekşe, servi, adaçayı gibi notaların verdiği genel bir sulu odunsu burukluk hakim. Bunları tek tek algılamıyorsunuz genel bir karışım halinde geliyor. Kötü mü değil ama turunçgil ve ardından buruk taze odun yeni bir şey değil. Kokunun genel yapısı bu şekilde. Turunçgiller ilk kuvvetlerini kaybetseler de, koku nerdeyse uçana kadar çok dipten bir tazelik, canlılık katıyorlar ve ortadaki durağan burukluğu kırıyorlar. Alt ana harmana bakarsak, ben tenimde hemen hemen hiçbirini algılamadım. Harman listesine bakınca bile algılamıyorum. Muhtemelen olması gerekenden biraz zayıf harmanlanmışlar. Eğer ortaya çıksalar, üç fazlı bir parfüm olabilirmiş, daha ilginç olabilirmiş. Bu haliyle turungçgilli, az buruk, taze sucul odunsu bir kokuya sahip. Fazla basit, fazla sıradan. Dune’a yapılan "benzeri pek çok sucul odunsu var zaten" eleştirisi bence bu parfüme daha uygun.


Millesime Imperial’e tam benzemediğini belirteyim. Onda daha sucul, daha meyvemsi bir yapı varken, burada daha sucul odunsu bir hava var ve burukluk her daim az da olsa geliyor. O yüzden bu beklentiyle alacaksanız istediğinizi vermeyebilir. Bir başta sıkıntı da kokunun çok zayıf olması, evet bir edt ama, bir edc için bile zayıf diyebileceğim yapıda. Tende çok sönük, burnunuzu cildinizin dibine yaklaştırmadan kokusunu pek almıyorsunuz. Çevreye yayılma gibi bir durum ise hiç yok. E hal böyle olunca nasıl koktuğunun da pek önemi kalmıyor, sonuçta parfümleri, bileğimize sıkıp koklamak için almıyoruz.

Özetle; kokusal anlamında hiçbir yönüyle kötü olmayan ama hiçbir alanda da tatminkar’ı geçemeyen bir parfüm olmuş. Çok benzitilen MI’ye göre baya vasat kalan bir ürün. Kokusu akılda kalmayan, pek çok muadiline benzer olduğu gibi, bir de  oldukça da silik. Fena olmayan esans kalitesi biraz daha zengin tutulsa belki daha alınası olabilirmiş. Bu haliyle kolayca unutulup gidecek “haftanın pop şarkısı” gibi.

Fark edilirlik çok kötü; cildinizin dibine girmeden kokuyu almıyorsunuz. Kalıcılık keza aynı şekilde kötü 3 saat sonra uçuyor gibi. Genel yapısıyla hafif, yumuşak, yaza uygun, burnu yormayan suculvari bir parfüm. Genç kullanıcılar hedefte, günün ilk yarısına daha uygun, basit günlük kullanım için. Silikliği ve öne çıkmayan, akılda kalmayan sıradan kokusundan dolayı tavsiye etmiyorum. Yaz için daha başarılı onlarca parfüm var.

3 yorum: